
Kleptomanlar kendiliklerinden tedaviye gelmedikleri
için bu, ömür boyu süren bir sorun olarak kalır. Oysa te-
davi edilebilen bir sorundur. Bir çeşit dürtü kontrol bo-
zukluğu olduğu için ilaç tedavisinden yarar görebilirler.
özellikle antidepresanlar bu konuda etkili olabilmektedir.
Hastanın durumundan şikayetçi olması, suçluluk duyma-
sı gibi durumlarda ise psikoterapi oldukça faydalıdır. Ay-
rıca davranışçı yöntemler de uygulanabilir. Az görülmesi,
az yardım istenmesi gibi nedenler tedavilerin etkinliği ko-
nusunda kesin yorumlarıÂ antalya escort engellemektedir. Haber olarak
gündeme geldiği kadar sık rastlanmadığına göre, başkala-rina ait bir şeyleri habersiz alırken dikkatli olmakta yarar
var. Unutmayın, hırsız olma ve bu şekilde tanınma riski-
niz, kleptoman olarak ilginç bulunma olasılığınızdan faz-
ladır. konyaaltı escort
Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama ben artık tele-
vizyon programlarına çıkan psikopatlardan bıktım. Üstelik
çoğu zavallı, sıkıntılı, kaderin bir türlü yüzüne gülmediği
garibanlar olarak çıkıyor. Böylece halkın acıma duygularıy-
la oynayıp, çıkar elde etmeye çalışıyorlar. Üstelik bir bakı-
yorsunuz aynı insanlar bir kanalda, birkaç ay sonra diğer
kanalda. Sunucu bu gereksiz kendini acındırmaya önemli
katkılarda bulunuyor. Ya aç ve işsiz, ya çocuklarına baka-
mıyor, ya aşık olduğu kızı alamadığı için tinerci olmuş. Ek-
ran arkası öykülerine bir bakıyorsunuz iş bulunmuş çalış-
mamış, kazandığını keyfine harcamış, çocuğa çoluğa bak-
mamış. Uyuşturucuya başlama nedeni hiç anlattığı gibi de-
ğil, anası babası terk filan etmemiş, aslında onun için yap-
tıklarından dolayı perişanlar, sevdiklerini söyledikleri her
gün dayak yiyor onlardan. Peki bunu yapımcılar fark etmi-
yor mu? Bu insanlar doğaları gereği onları kandırabiliyor
mu? Yoksa sorun, inanmak istemesem de rating yani sade-
ce daha çok izlenmek mi? Belki biz tanırsak, onların kim
olduğunu bilirsek, gereksiz yere acımazsak, programcılar
bu telaşa girmez, sorunlu insanlar da kurtuluşu TV kanal-
larında aramaz. antalya escort bayan
Psikopatlık, toplumda adı en çok bilinen ve kullanılan
kişilik bozukluğudur. çünkü en kolay tanımlanabilen tab-
lolardan biridir. Ayrıca psikiyatri dışında sosyoloji ve hu-
kuk açısından da gündemde olan, ilgi çeken bir sorundur.
Psikopat dışında; sosyopat, asosyal gibi isimlerle bilinen bu
tablonun kullanılan bilimsel adı Antisosyal Kişilik Bo-
zukluğu’dur.
Antisosyal kişilik bozukluğu, diğer kişilik bozuklukların-
dan farklı olarak 15 yaşından önce okuldan kaçma, yalan
söyleme, para çalma gibi davranım bozukluklarıyla kendini
gösterir. En belirgin özellik toplum kurallarına ve yasalara
uyum sağlayamamaktır. özellikle hırsızlık, saldırı, cinsel
suçlar nedeniyle defalarca tutuklanmalar, hapis cezaları
alır. önemli olan kişinin bu yapnklarını normal bulması,
cezalardan etkilenmemesi ve defalarca tekrarlamasıdır. Ha-
pisten çıkar çıkmaz, hatta oradayken bile aynı suçu işleme-
ye devam eder.
insan ilişkilerinde, insanların iyi niyetinden yararlanır.
Dürüstlük, sadakat, güven gibi duygulara sahip değildir.
Kolayca yalan söyler. Sadece zevk için insanları aldanr, do-
landırır. Borç alır ödemez, bir dahaki sefer ödeyeceğine iliş-
kin yeminler eder, ama hiç ödemez. Kumar oyarken hile
yapar, başkalarının kimliklerini kullanır, eşlerini aldatır ya
da aynı anda birden fazla beraberliği sürdürür. En önemli-
si bu yaptıklarıyla yüzleştirildiğinde güler ve umursamaz.
Asla suçluluk ve pişmanlık duymaz. Pişmanlık gösterileri
genellikle sahtedir, cezadan kurtulmaya ve karşısındakini
aldatmaya yöneliktir. Vicdan azabı çektiklerini pek göre-
mezsiniz.